Yaa hala inanması zor, Rijkaard hakkaten İstanbul'da mı?

   
 
  Ronaldinho bu gezegendeki en sevdiğim futbolcuydu. İşin hem şov tarafındaydı hem sorumluluk. Birden her şey kötü gitmeye başlamıştı ronaldocuk(isminin brezilyada anlamı buymuş) için, benim için de bu düşüşün tek nedeni Rijkaard'dı. Sinir olmaya başlamıştım ne yalan söyleyeyim.  Barcelona'dan kovulduğunda da  fena sevinmiştim. Benim takımımdı Barcelona/hala öle gerçi. Ve bu adamın ismi farklı kulupler ile anılmaya başladı. Milan, Chealsea vs.. Bugun eve gidiyordum ki bir dükkanın önündeki kalabalık gözüme çarptı. Bir grup insan tv ye bakıyordu, meraklanıp kafamı uzattım nedir bu önemli mevzu diye. Tv'de ''yeni hoca rijkaard diyordu'' ama sadece yazan buydu. İnanamadım Rijkaard Türkiye'ye mi geliyordu yani. Hemen aklıma Fenerbahçe geldi/öle ya geçen sene avrupa şampiyonu hocayı getirmişlerdi. Sonra düşünmeye başladım,  ee ozaman Dauma ne oldu, anlaşmamışlarmıydı. Trabzon almış olamazdı, yoksa Galatasaraymı aldı, yok canım diyerek kendimi ümitlendirmek/büyüyü bozmak istemiyordum. Evet neden olmasın, ya Galatasaray'a geldiyse. İçimi bir heyecan kapladı, bir ihtimal vardı çünkü. Hemen tv  kumandasına sarıldım eve adımı mı atar atmaz. Bütün kanalları geziyorum, ama hiç bir yerde bahsi geçmiyor, pc başında da yeğenim var ve sevdiği oyununu oynuyor kaldırmak 3.cü dünya savaşına eş değer bir kaostu çünkü. Cesaret edemedim :))  Spor haberleri veren bir kanalı buldum, fakat onunda ortalarına rastladım. Fakat bir haber bir olasılığı saf dışı bırakmıştı, heberde şöle diyordu; '' fener'in yeni hocası Daum Volkan'ı istemiyor'' bu iki durumda da harika bir haberdi. Hem Fenerin bir teknik direktörü vardı hemde Volkan'ı da istemiyordu. Bu haber iyi gelmişti. Hem Volkan'ı sevmezdim hemde Rijkaard Fenere gelmemişti. Yine de büyüyü bozmamalıydım. diğer bir kanalda muzaffere ermiştim nihayet. Dedikodusu bile çıkmadan, damdan düşer gibi Rijkaard Galatasary için İstanbul'daydı. Bu ne güzel bir süprizdi böyle. Eee hani sevmiyordum ben bu adamı. Bir insan bu kadar nasıl değişebilirdi insanın gözünde/gönlünde. Geçen sene Kewell, Baros, ve Meira'daki şaşkınlığım daha dozajı yüksek bir şekilde hortlamış ve dejavuşmıştı adeta.  Adnan Polat ve Haldun Üstünel bu işleri daha önce geleneğimizde görmediğimiz kadar iyi beceriyorlardı artık. Şimdi heyecan daha da artıyor. Süpriz kimler gelecek daha acaba???  

0 [ YORUM YAZ ]: