Doğrusu, bir de işin etik boyutu var. Yani, aktif çalışan bir hocayı bir de milli takıma alırsanız kendi oyuncularını kayırmayacağı ne malum? Yani, olmaz olmaz demeyelim, neler neler gördük Türkiye'de...
Hal böyleyken bana sorulacak olursa, görevini bırakması halinde Yılmaz Vural'ın seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Milli takımın üstündeki ölü toprağını atıp bir de sempatisiyle enerji kazandırıp içimizdeki potansiyeli ortaya çıkarabilir! Neden olmasın ki?
Kaldı ki, NTV'nin anketinde Rıdvan Dilmen öne çıkmış. Yanlış. Rıdvan teknik direktörlük ya-pa-maz. Bu böyle. Daha önce denedi, olmadı işte. MTK'dan fark yedi. Fener'i çökertti...
Aykut Kocaman neden olmasın?
Kendisini Ankaraspor ve İstanbulspor yıllarında takip ettim. Kaldı ki, kendisi hakkında yazdığım geniş kapsamlı yazım da var, iyi bilirim yani Aykut Hoca'yı. Adam kayırmaz, artizlik yapmaz, gereksiz gerginlikler onun işi değildir, oyunu iyi okur, oyuncusunu iyi bilir...
Fatih Terim gibi kaprisli ve egoist olan, üstelik scout (oyuncu tarama) sisteminden bihaber, milli takımı kendi çiftliğine çevirmiş birine dört yıl tahammül eden Türk halkını, önü açık ve genç hocalara da sabırlı davranmaya davet ediyorum...
Haa bir de Ahmet Özen var ki, gene aynı kalıbı söylemeyi tercih ediyorum: Neden olmasın? Bir hayli tecrübesiz ancak, Cevat Güler - Ahmet Özen ikilisi desem?
Yani adaylar bu kadar çokken gidip de herhangi bir takımda aktif çalışan biri veya yabancı biri için ısrar etmenin manası nedir?
.jpg){kind=small}
0 [ YORUM YAZ ]:
Yorum Gönder