Süper Lig'in milli ara nedeniyle rötarlı oynanan 9. haftası 29 golle futbolseverleri "doyururken", 7 gollü Galatasaray - Trabzonspor maçının da bunda payı büyüktü elbet...

Namağlup Fenerbahçe, Gaziantep karşısında Julio Cesar'ın 83 ve 90. dakikalarda bulduğu gollerle ünvanını Antep'te bırakıp 10. haftadaki derbi için İstanbul'a dönerken, "İstanbul Derbisi"nde Kasımpaşa karşısında 9 kişi kalan Beşiktaş 2-1 kazanmayı biliyordu...

90. dakikada gol atan tek takım Antep değildi üstelik; Bursaspor, Denizli karşısında 2-2'lik beraberliği 3-2'ye getirmeyi başarırken Denizlispor'un tecrübeli hocası Nurullah Sağlam da takımı bıraktığını açıklıyordu...

Gençlerbirliği, Sivas'ı 2 g

olle evine uğurlarken, İBB Manisa'yı tek golle geçiyor, Kayseri çıkıştaki Ankaragücü karşısında olaylı bir galibiyet alıyor ve 5 golün atıldığı Antalya - Diyarbakır maçında gülen taraf 4-1 ile Antalyaspor oluyordu...

Galatasaray hakkındaki değerlendirmelerimizi zaten yazdık, diğer maçlara bakacak olursak:

# Haftaya Es-Es karşısında üç oyuncusundan yoksun çıkacak olan Beşiktaş ümit vaad etmiyor. Kasımpaşa karşısında belki haksız belki haklı kırmızı kartlar gördü. Kazanmayı biliyor ama kazanmayı hak ettiği tartışılır... Taraftar ise bildiğimiz gibi. Hala "Yeter" diyorlar. Asıl size "Yeter!". Nihat Kahveci'nin golsüzlük serisini bitirmesi ise, maçın ve Beşiktaş'ın tek olumlu durumuydu.

# Fenerbahçe için de "iyi oynamıyor ama kazanıyor" diyorduk, Cesar oyunu bozdu. Seriyi de. Şimdi haftaya oynana

cak olan derbinin de önemi arttı. Puan farkı 2'ye indi...

# Şifo'nun çocukları bildikleri gibi ilerliyorlar. Necati Ateş gol atarak eski ortağı Ümit Karan'a nazire yapıyor adeta... Diyarbakır ise çıkışını sürdüremediğini gösteriyor...

# İBB 50. dakikada Metin ile golü bulduğu maçta Manisa;'nın tutuk oyununu sürdürdüğü aşikar...

# Denizlispor yapamıyor. Olmuyor. 9. maçlarındaki 5. mağlubiyetini alan Denizlispor için şükredilecek tek şey kendilerinden daha kötü takımlarım varlığı. Ama bu hep böyle sürer mi?

# Kayserispor'da işler iyi gidiyor ancak galibiyeti alan taraf olarak tepki çekecek hareketlerine devam ediyorlar. Hatırlarsanız, geçen yıllarda Cangele'nin Runje'ye balgam fırlatması, sonra Tolunay Kafkas'ın kırmızı kart gören oyuncusuna çak yaptırması gibi hayli gerginleştirici hareketleri olmuştu camianın... Tam attığı gollerle alkış tutulacak bir isim gibi duruyor diyebileceğimiz Makukula'nın affedilmez hareketi ve Fırat Aydınus'un korkak kararı dikkat çekici. Yere düşen Koray Çölgeçen'e geçen yıl Real Madrid'deki Pepe'nin rakibine yaptığı gibi tekme sallayan Makukula sarı kartla kurtulurken, tekme yediği için de Koray bir sarı kart gördü. Ah Fırat Aydınus ah!

Evet, gelelim bu haftanın 11'ine.

Yukarıda saydığım sebeplerden dolayı 3-0'lı Kayserispor'u kalecisi hariç yok sayarak 11 kurdum. Bir de bay geçen Es-Es de vardı üstelik...

Forvette Julio Cesar'ın olmasına kimse itiraz edemez sanırım? Bir de şık golüyle geçmişini hatırlatan Necati'yi seçtim.

Orta dörtlüde ise "skor basını"nın es geçtiği ama tribünden izleyince farkını daha iyi anlayabileceğiniz Keita'yı, sonradan oyuna girip kilidi açan ve galibiyeti getiren Gençlerbirliği oyuncusu Mustafa Pektemek'i, frikikten attığı müthiş golüyle Jedinak'ı ve mükemmel oyunuyla Olcan'ı tercih ettim.

Geri dörtlüde ise Sabri ve Servet galibiyette çok büyük pay sahipleriydi, Zapotochny de 90+2'de attığı golle Bursa'yı güldürdü. Keza İBB formalı Metin de takımının tek golünü atan isimdi.

Kayserispor'da ise Souleymanou tecrübesiyle gol yemeden 3-0 kazanılan maçta öne çıktı.

Bir de bu onbire koymadıklarım var ki, onlar da bir hayli başarılıydı: Trabzonsporlu Colman ve Tayfun, Beşiktaşlı Nihat Kahveci, Gençlerli Kahe, İBB'li Oğuzhan...