iddialılar #4 -Atlético Madrid-


Çok düşündükten sonra bu yazımı biraz farklı yazmak istedim. Çünki artık yalnız iddialı bir klüp hakta değil, kendimi de anlatacaktım. Bu gün aslında benim için önemli bir gündü. Çünki bir haftadan beri süren imtihan adlı ezap süresi bitmişti. Serbest olduğum bu güzel günde elime kalemimi ve üzerinde Kız kulesinin resmi olan özel yazı defterimi alıp yazmak istediyim klübü düşünüyordum. Aslında geçen bir haftada Bakü'de havalar da çok bitkin ve yağmurluydu. Insanın bir şey yapası gelmiyordu. Tabi bu dönem yazı yazmak için ne hevesim ne de vaktim vardı. Dün bolca yağan yağmurdan sonra, sanki bu gün tabiat oyanmıştı. Güneş insanın yüzüne gülümsüyordu. Ben aslında çocukluktan yabancı klüplerden Real Madrid'i tutarım ve hep sevimli şehrim de Madrid olmuştur. Bu yazı serimde artık bir ispanya klubüne de yer vermenin vakti yetişmişti. Ben Madrid'i temsil eden ikinci büyük klüp Atlético Madrid'i seçtim.
Real Madrid ve Barcelona'dan sonra ülkenin en önemli klübü olarak kabul edilen Atlético 1903 yılında üç adet öğrenci tarafından kuruldu. Ev oyunlarını 1996 yılında kurulan Vicente Calderón stadında yapan klubün Real Madrid'le yaptığı maçlar son derece çekişmeli geçer. Takım şampiyonlar ligi elemelerinde Panathinaikos'u yenerek qruplara kalsa da sonradan başarılı bir grafik çizemedi. 2-3 gün önce ise haberlerde antranör Quique Sanchez'in donuz gripine yakalandığını okudum. Zaten bahane arayan klüp yöneticileri hemen yeni teknik adam arayışına başladılar ve Fatih Terim'in Atlético Madrid'le artık anlaşmaya vardığı gezen söylentiler arasında. Takım son olarak 1996 yılında aynı sezon içerisinde ispanya lig ve kupa şampiyonluğunu kazanma başarısı gösterdi.
Takım oyuncuları arasında Kun Agüero büyük bir yetenek olarak görülüyor. şaka değil adam daha 16 yaşındayken İspanya'ya transfer oldu. Maradona'nın damadı olan Agüéro takımının şampiyonlar liginde yer almasında büyük pay sahibi oldu.

0 [ YORUM YAZ ]: