Bihaber Sevdiğim

 


   Bu mektubu sana odamdan yazıyorum. Bir cinayet işlemeye geldiğim şehirden. Cinayeti beklerken yazıyorum. Yarın herşey yarın bitecek. Yarın, herşey yeniden başlayacak. Görecegiz belkide yine beceremeyecegim. işte o zaman bu mektubu bitirmeye gerek kalmayacak. Sana kendim fısıldayacağım yazacaklarımı. Kağıt ve kalem yerine gözlerimiz dokunacak birbirine.
  Yine senden ayrı düşersem, yazmaya devam edecegim ama şimdi sıra bizde, bizi anlatmakta. Mezarına hiç gelmemiş aşığının, bizi anlatmasında sıra..
   Kendini bıraktıgın günü hatırlıyormusun? Seni tutamadıgım günü kollarıma degil de kendini boşluga bıraktıgın günü. Ben hiç unutamadım sevgilim. Çünkü o gün yırtıldı, zihnimde ki takvim sonra o yırtıktan geçti bütün zaman, o günden bu güne beni getiren zaman.
   Sana baktığımı hatırlıyorum. Bir kıtanın digerine baktıgı gibi. Aralarındaki okyanusa ragmen okyanus sayesinde haberleşe bilen iki kıta gibi. Kelimelerini dalgalara bindirip gönderen iki aşık kıta gibi. O dalgaların odamın sahiline vurması için günlerce beklediğimi hatırlıyorum. Tek bir kelimeni duymak için, tek bir heceni.
 Bugünse hala dayanmaya çalışıyorum sensizliğe. Aynada seni göremeyişime dayanmaya çalışıyorum. Gölgesinde uyuya kalacak kadar peşinde koştugum bir kadını, bana göstermeyen aynalardan nefret ediyorum. Ama artık aynalarda sadece ben sensiz bir ben ve hala gözlerim seni arıyor, çünkü onlar ölümü bilmiyor. Gözlerim sensizliğe açılmayı bilmiyor. Bense bekliyorum son nefesi bekliyorum. Beklerken de bileniyorum.
 Öyle bir bekliyorum ki kavuştuğumuzda bir aşk usturası okşayacak seni. Kesikler içinde kalacaksın. Kesiklerden akanlar bacaklarını ıslatacak. Bir nehir köprüsünün iki bacagı gibi titreyecekler. Bense ağzımı sana dayayıp kana kana içeceğim. Sonsuzluğa kana kana. Seni okşarken ellerimi kaybedecek, öperken dilimi yutacağım. Gögüs gögüse çarpışırken, birlikte kuruyup birlikte ıslanırken, alev alev degil korun kendisi olacağım ve sadece sen yürüye bileceksin üzerimde, çıplak ayaklarınla. Verecegin her nefes yanan vücuduma bir serin rüzgar olacak, cennetinden gelip bana cehennemi unutturacaksın.
    Bir sonbahar buluşacagız. yakalayacagım bu kez yaprakları da senide.
Çünkü sen, kararan gökyüzünde, belirdigi ana şahit olduğum bir yıldızsın. Işığını saçtığı ana denk düştüğüm bir yıldız. Gözlerime doğan bir yıldız. Çünkü sen herşeyimin döküldügü bir meydansın. Felçli vücudumda atmaya devam eden kalbim, üzerimi örten kubbemsin..
  Midem hayattan ne kadar bulanıyorsa sana o kadar aşığım. Seni dünya kadar seviyorum dememeliyim çünkü seni dünyadan nefret ettiğimden daha fazla seviyorum. Aramızda kaç meridyen var bilmiyorum ama tutun geliyorum...
Gelecegin kendisiyim!!!

0 [ YORUM YAZ ]: