Zindan Adası 10/9

Öncelikle filmi izlerken yanımda oturan salak ikiliyi en sona saklayacağım Siz ikiniz öldünüz.

P.s: Bu filme gitmeyi düşünenler aynı zamanda  vizyondaki fimlerden Eyvah eyvah ve benzeri fimlerden birisi arasında tercih yapmakta zorlanıyorlarsa eğer kesinlikle eyvah eyvah ve benzeri diğer fimlere gitmeleri gerektiği gibi bu yazıyı da okumamalarını tavsiye ederim


    Uzunca bir zamandır vizyona ha girdi ha girecek derken şimdi filmi yorumlamak için geçtim klavyeceğimin karşıcağazına. İzledim demeye getiriyorum. Peki şöyle devam edelim beklentilerimi karşıladı mı?. O da başlıkta belli zaten. Hıımm peki hadi devam edelim Martin Scorsese New york gangs,  The Aviator, Departed'da ki gibi yine Di caprio ile devam ediyor. Leonardo Di caprio'nun Martin Scorsese'suz Revulation Road'ını da katarsak derin travmalı fimlere devam ettiğini söylemeliyiz. Son zamanlarda macera ve aksiyondan çok psikolojik fimlerde oynamayı tercih eden Leo, Titanicten sonra o da batacak, unutulacak önyargısını yerle bir etmeye devam ediyor. Oyunculuk kariyerini bebek yüzüne bağlayan sinema eleştirmenlerine cevap olarak bu 5 film hazımsızlık bile yapabilir bünyelerinde(eminim). İnanılmaz bir performanstan bahsediyorum gene. Olağanüstü bir performans.
Filmdeki  halüsinasyon sahnelerinden bir kare

 Filme gelirsek filmin tanıtımında ki künyeyi atın gitsin. Sakın ama sakın o künyeyi okuyarak bu filme gitmeye karar vermeyin. Psikolojik gerilim filmlerinin en tepesine oturuyor neredeyse. Halüsinasyonlar ile travmalar eşliğinde seyreden film  gerilim ve psikoloji  nasıl işlenir sorusuna en çarpıcı örneklerinden biri. Filme biçilen genel kanı macera, polisiye ve korku türü. -ki bu yüzden gelen epey gerizekalı vardı. Gerizekalı diyorum fakat bu kişilerden de özür diliyorum ayrıca :) Ama verdikleri efektler çağdışıydı üzgünüm. Filmde kafanız o kadar çok karışacak ki hangi sahneye inanacağınızı şaşıracaksınız.  Fakat yinede bu durum filmde çok derli toplu diyemeyiz. Bir şeyleri toparlamaya ve de kafa karışıklığını gidermeye uğraş vermeye çalışırken daha da karmaşıklaştırmışlar diye düşünmekteyim. Filmi tam çözümledim derken bu sahnede nereden çıktı diyorsunuz. Teknik olarak da oldukça başarılı olan film kullandığı müzikleriyle de sanırım takdiri hak ediyor. Huzursuz eden müzikle gerilimi dozunda ayarlayan filmin insanı yerinden sıçratan sahneleriyle izleyiciyi kimi zaman dehşete düşürüyor. Bunun dışında Mark Ruffalonun sönük performansından ziyade Ben Kingsley nerdeyse Di caprio kadar filme hayat vermede etkili oluyor. Son olarak Cape Fear'dan sonra Scorsese'nin nasıl bir kara film yaptığını merak ediyorsanız bu şahane filmi kaçırmamanızı öneririm…Hafızalarda uzun yıllar kalacağına eminim. Final mi? İşte asıl sürpriz orada...Sanki filmin iki finali vardı....


P.S: Yanımda muhtemelen geçen hafta İvedik 3'e gitmiş bu haftada filmin fragmanını izleyerek korku filmi zannederek gelmiş geri zekalı iki kişi yanımda oturdular. Ne hikmetse boylarını çokca aşan bu fimde ilk 30 dakika sessizce izlediler. Sonrasında bu ne saçma film diyen çiftlerden biri yanındakinin de hisslerine tercuman olacağının farkında değildi. İkiside o dakkaya kadar ya acaba film güzelde ben mi anlamıyorum diye susarak telaffuzda zorlandılarsada erkek olanı kendini 29'ncu dakikada ifşa ediverdi. Be gerizekalı sana diyorum belki kız arkadaşının da senin beğenmediğin filmi beğenmemesine sevindin OK bu ilişkiniz için oldukça iyi bir gelişme -hatta sevindim- ama ee o zaman filmin ikinci yarısından sonra neden o lanet olasıca kız arkadaşını alıpta ''sıtarbaks'a'' gitmek yerine birde koca bir kova mısır patlakları ile geri dönüp sinema içinde aynı mısır patlakları ile desibel rekoru kırmaya çalışmakla da kalmayıp  ''salak filmin salak sahnelerinden biri'', ''genç türkcell indirimi olmasa verdiğim paraya valla acırdım'', ''ahmetin yarın ağzına sıçcam önerdiği filme bak adi herifin''(Ahmet  sen ne salak bi adammışsın da bu başyapıtı bu yobazlara tavsiye ediyorsun, ve hala bu odunlar ile arkadaşlığın sürüyor vay ahmet vay, senin yüzünden yeterince filmin içine giremedim ben), filmin finalin de ise ''ee bitti mi şimdi'' gibi oracıkta öldürme sebeblerine vesile oluyorsunuz. Yazıklar olsun ya, daha ne diyeyim bilmiyorum ki,  keşke resimlerinizi de çekebilseydim. İlk defa sinemaya giden insanların yaptığı şeyler değil bunlar, öyle olsa bende sinirlenmez gayette konsantre olurum imkan verilmedi onlara derdim. Ama bunun izahı yok. Bu çift ile aramda sonrasında  geçen dialog daha ilginç. Hanımefendiye mısır kutunuz bittiyse atabilirmiyim dediğimde hayır halen yiyorum diyordu, fakat bunu derken mısır kutusu merdivenlerden aşağıya yuvarlanmaktaydı da aynı zamanda. Yanındaki bıçkın delikanlı müdahale etmek otomekanizmasını ateşlemek üzereyken  inanın bitti sandım özrünü geçtiğimde film benim için kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı. Şimdi filme odaklanabilirdim. Sinema salonları bu gerginliği kaldıramazdı elbet :)  Aslında ikinci defa izlemeyi düşündüğüm bu başyapıtı yine yanımda oturacak kişilerinde bu ikili gibi olması ihtimalinin bir hayli yüksek olduğu kültürlü ülkemde  DVD iyiki keşfedilmiş ecnebi keşfedenlerce.

                                                                                                                                    uğur

1 [ YORUM YAZ ]:

Çavlan dedi ki...

filmde yanında oturan ikiliye koptum :) ahmet'i de çok ayıpladım "bana en yakın arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" hesabı :p umarım ikinci gidişinde daha az odun insanlara denk gelmişsindir.