1) Kariyerindeki düşüş :
Son aylar Enke'nin işleri hiç de iyi gitmiyordu. Kariyerinde gerilemekteydi. Millide son maçını Azerbaycan'a karşı oynayan kaleci bundan 28 gün sonra Hannover'de oynanan maçta oynayamamıştı. Löw ona davet göndermişti ama oyuna 1 gün kala kaleci, Löw'e hastalandığı için kadrodan çıkarılmasını istediğini söylemişti.

2) Son gün :
Şimdi Enke'nin son gününü nasıl geçirdiğine bakalım. Ayın 10'unda Enke sabah antremana gitmiş. Kalecilerle çalışan antranör Yorg Sivers'e hastalandığı için şikayette bulunmuş. Öğleden sonra onun antremana gelmediğini gören menajeri onu aradığında telefonu kapalıydı. Olayla ilgili polise haber vermişlerdi hemen. . .

3) 160 km/saat süratla giden tren :

Bu anlarda Enke'nin ölümü yaklaşıyordu. O, siyah mercedesiyle yaşadığı evin yakınındaki tren yoluna gitmişti. Arabayı yokuşta durdurup, kapıları kilitlemiş, tren yoluna yönelmişti. O, artık kendini trenin altına atacağına emindi. Bremen'den Hannover'e giden trenin sürati 160 km/saatti. Almanya vaktiyle 18:17'de (Türkiye vaktiyle 19:17) Enke hayatla vedalaştı. . .

4) Neden?

Bundan bir kaç dakika sonra polis olaydan haberdar oldu. Ama artık çok geçti, onun için yapılacak bir şey kalmamıştı. Cenaze arabası Enke'nin cansız bedenini almıştı. Peki Enke neden intihar etmişti? Bir müddet bundan önce ölen kızının bu olayla ilgisi var mıydı? Yoksa psikolojik problemi mi vardı? Bu sorulara cevabı Almanya polisi hala bulamadı. . .

PS: Son haberlere göre ölmeden önce yazdığı mektup bulunmuş. O, mektubunda yakınlarından özür dilemiş ve intiharını önceden planladığını belirtmiş.Sonda psikolojik sebeplerden problemleri olduğunu ama bunu kimseye bildirmediğini yazmış.