Aşağıdaki post komple Artemio Franchi'den alıntıdır. Bazılarının bu tespitleri
eski bir hesabın kapatılması olayına çekebileceklerini tahmin etmek zor olmamak ile beraber bu olasılık umrumda da değildir.(ayrıca belkide öyledir de) Benim bu postta dikkat çekmek istediğim şey ''blog kardeşliği''nin yerini ''twitter kardeşliği''nin alması ve akabinde de bu Türkiye için önemli bir nevi sosyal projeye dönüşen, sporsever gençliğin potansiyelini yazılara döktüğü bu sportif oluşumun amatör ruhtan uzaklaşması meselesidir. Amatörlüğün yerini yancılığa, renklere, ahbabcılığa, kümeleşmeye kısaca yaratıcılıktan ve de gerçekçilikten çok çok uzağa bambaşka bir yerlere doğru gitmesidir. Geçen yaptığım yarı mizahi yarı ciddi eleştirisel öneriler ve de tespitlere verilen acımasız ve alaycı
yorumlarda da görüldüğü üzre çokta doğru bir yolda ilerlemediğimiz görülmüştür. Keza şu aşağıdaki alıntı posta hiç bir Ahbab Galatasaray blogu tepki de vermeyeceklerdir. Nedeni de twitter kardeşliğindeki ahbablıktan başka bir oluşumda değildir. Geçiniz bu işleri. Siz cümlelerdeki bozuklukları bahane edip, eleştirilerdeki ana fikri özünden çıkarmaya uğraşarak bir nevi çoğu zaman göstermelik eleştirdiğiniz ırkçılık ve de faşizm kavramına yaklaşmış oluveriyorsunuz. Türkiye'nin demokratik bir ülke olmadığı gerçeğini her fırsatta dem vurup, aynı zamanda görüp, kendi bir nevi dünyanız olan blogunuzda ise bunu esirgemeniz bana bu olguları hatırlatıyor.
Franchi'nin renklerin duygularıyla ve de takım milliyetçiliği ile yazdığı güya tebrik postu, tebrik yazısındaki başarsanız da bizi geçemezsiniz vurgularına dikkat.. (ayrıca post yoruma çaktırmadan da kapalıdır)
Türkiye
100 yılı aşkın spor tarihinde
3. kez Şampiyonlar Ligi finali sevinci yaşıyor. Voleybol, hentbol ile beraber en sevmediğim, izlerken benim için en tatsız geçen 2 spor dalından biridir. O yüzden türlü türlü futbol maçının arasında bunu izlemek aklımın ucundan bile geçmedi.
3-2 kazanmış
Fenerbahçe Acıbadem, Final Four'da ev sahibini yenerek finale kalmak kolay bir iş olmasa gerek, tekrar tekrar tebrikler.
2008'de
Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı finale tıpkı Fenerbahçe Acıbadem gibi namağlup gelip kupayı almıştı. Fenerbahçe buraya kadar getirip, ev sahibini bile geçip de son maçta kupayı bırakmaz herhalde.
Bir de şu var, yarın voleybolda kupa gelir, Galatasaray da bu sene 3. kez üst üste Şampiyonlar Ligi'ni kazanırsa Türk spor tarihinde
aynı sezonda iki tane Avrupa kupası kazanılan ilk sezon olacak sanırım. İki kupa da Şampiyonlar Ligi olacak üstelik. Darısı basketbol ve futbolun başına..
Şunu da eklemeden geçmeyelim:
NTV spikeri
Loran Vayloyan "olimpik" alanda
Türkiye'nin ilk Şampiyonlar Ligi finalinin bu olduğunu zannediyor ancak tekerlekli sandalye basketbolunun da bir olimpik spor olduğundan habersiz sanırım. Çok değil 1.5 sene evvel
Pekin 2008 Paralimpik Oyunları'nda izliyorduk tekerlekli sandalye milli maçlarını.
Türkiye 100 yılı aşkın spor tarihinde 3. kez Şampiyonlar Ligi finali sevinci yaşıyor. Voleybol, hentbol ile beraber en sevmediğim, izlerken benim için en tatsız geçen 2 spor dalından biridir. O yüzden türlü türlü futbol maçının arasında bunu izlemek aklımın ucundan bile geçmedi. 3-2 kazanmışFenerbahçe Acıbadem, Final Four'da ev sahibini yenerek finale kalmak kolay bir iş olmasa gerek, tekrar tekrar tebrikler.
.jpg){kind=small}
0 [ YORUM YAZ ]:
Yorum Gönder