Süper Lig'de Haftanın Panoraması


Yeni yarım sezonumuz kar'la başladı, dilerim "nasıl başlarsa öyle gider" klişesi buna uymaz... Zira her hafta böyle böyle iki maç ertelense halimiz ne olur?

Öncelikle iki falso vardı bu hafta; Beşiktaş'ın maçını erteleyen TFF nedense aynı hava ve saha koşullarındaki Fenerbahçe ve Galatasaray'ın maçlarını ertelemeyerek büyük bir futbol katliamı yaptı...

Maçlardaki "Teşekkürler Digiturk" pankartını ise anlamadım; ne gerek vardı?

Neyse, bizim aklımız ermez böyle şeylere, biz maçlara geçelim...

Haftanın Maçları

Fenerbahçe - 3 Denizlispor - 1

Fenerbahçe yeni yeni çıktığı takımsal komadan, Denizlispor fobisiyle yüzleşerek kurtuldu... Mu acaba? Öncelikle rakibe karşı takındıkları saygısız tavırlar bir, hakemin yanlı kararları iki diyelim, üçüncüsü de Denizlispor'un kalecisi olsun... İlk yarıya zaman zaman şansı zaman zaman yetenekleri elverdiğince damga vuran Özden, hakkındaki tüm eleştirileri yalanlayacak kadar iyi oynadı. Yediği gollere baktığımızda da klasik top sektirme hatasını görüyoruz. Pozisyon alma, zamanlama konusundaki eksiklerini hayli aşmışa benziyor...

Youla çabuk uyum sağlamış, attığı goldeki kıvraklığı soğuğa rağmen istekli oyunu takdiri hak ediyordu.

Bünyamin Gezer, ne kadar korkak bir hakem olduğunu bir kez daha dosta - düşmana gösterdi. Çift tekmeyle rakibe dalan oyuncuları sadece sarı kart ve yer yer sadece uyarıyla geçiştiren Bünyamin Gezer, daha ilk haftadan sınıfta kaldı...

Özer ise attığı golde kalitesini gösterip kendisini ilk 11'de başlatmayan Daum'u pişman etmiş midir acaba?

Galatasaray - 1 Gaziantep - 0

Nonda oynayamıyor... Maç boyunca akılda kalan tek düşünce bu oldu, ne acı daha bir buçuk yıl önce takımı sırtlayan bir oyuncunun bu kadar çökmesi? Zemin şartlarına bağlayamayız sadece bunu... Zemin bu zamana kadar hiç böyle olmadı ama Nonda her zamanki Nonda'ydı... Maçtan sonra yaptığı "Param ödenirse giderim" açıklaması da niyetini belli etmiyor mu zaten?

Hakem Aytekin Durmaz'ın tek kelimeyle "tutarsız" kararları maça damga vurdu... Gaziantep tarafının hakkı bir hayli yendi. Gösterilen, gösteril(e)meyen kartlardaki hatalar inşallah kasıtlı değildir, nasıl ki kar güzel futbolu engellediyse güzel yönetimi de engellemiştir diye düşünmek istiyorum...

Gaziantep sağlam takım. Hava şartları zorlu olmasa Galatasaray'ı daha çok zorlayabilirdi...

Galatasaray'da yeni transferler takıma yeni bir soluk getirmiş. Caner ve Elano bambaşka oynadılar... Jo birkaç pozisyonda kendini belli etti, Neill takım oyuncusu olduğunu gösterdi...

Mustafa Sarp gene kritik bir anda kritik bir pozisyona girip çok kritik bir gole imza attı... Galatasaray ve bilhassa Mustafa Sarp'ın golleri bana 2006 senesini hatırlatıyor...

Trabzonspor - 3 Sivasspor - 1

Trabzonspor'un eski korkak, ürkek ve pısırık görüntüsünü kısmen kaybettiğini gözleyebildiğimiz "farklı" maçta gollerin hepsi güzeldi...

Özel hayatındaki çalkantılı günleri sahaya "yansıyan" Umut Bulut'un golleri ilginç bir şekilde her zaman kullandığı ancak bir türlü netice alamadığı çevikliği ve hızlılığı sayesindeydi...

Sivasspor maça korkak başladı, tam açıldılar derken üçüncü golü yiyip geri pısmak zorunda kaldılar... Attıkları gol gerçekten çok kaliteliydi; pozisyon yaratmak, hızlı sıyrılmak, güzel bir pas ve ilginç bir şut... Tam tekmilli bir golde ne olması gerekiyorsa her şey vardı lakin bu goldeki beş dakikalık oyunlarını çok değil elli dakikaya yayabilseler kümede kalırlar... Yoksa işleri çok zor...

Trabzonspor'da Alanzinho "işte bu" dedirten oyununu sergiledi. En son geçen yılki sondan ikinci maç olan 3-1'lik Kocaelispor maçında böyle oynamıştı... "Senede bir gün" mü Alanzinho?

Eskişehirspor - 1 Manisaspor - 0

Süper Lig'in en istikrarlı takımlarından birisiyle, Türkiye Kupası'nın "fırtına"sı karşılaşınca beklendiği gibi seyir zevki yüksek bir maç ortaya çıktı. Zaman zaman gerçekten bireysel olarak çok güzel pozisyonlara giren oyuncuları izlediğimiz maçta, Es-Es bu sezon gerçekten iyi oynayan Adem Sarı'nın golüyle bir kez daha kazanmayı bildi...

Adem Sarı'nın golüne gelecek olursak... Gerçekten müthiş bir gol atmayı başarmış desek abartmış sayılmayız! Rakipten sıyrılışı, topu ince görüşü ve direkten dönen topa hücum edip kafayla ağlara yollayışı çoğu zaman haftalar boyunca göremeyeceğimiz güzellikte bir goldü...

Manisaspor'da dikkatimi çeken bir mevzu da taç atışları oldu... Şimdi "ne alaka" demeyin, gerçekten pozisyona sokacak atışlar kullanıyorlar... Bilmiyorum hep mi böyleydi yoksa devre arasını mı çok iyi değerlendirdiler işin aslı daha önce dikkatimi çekmemişti... Taç değil taş atıyor derler ya, o hesap... Gerçekten bir ilerleme var Manisa'da... Bir de Ersen Martin'in klasikleşen kötü oyunu olmasa!

Eskişehirspor bildiğimiz gibiydi. Ümit Karan'ın yavaş yavaş bayan "kötü ama üste çıkmaya çalışan" oyunu, takım olarak hücumda ve defansta çoğalabilmeleri, pozisyon zenginlikleri... Manisaspor kaybettiyse bu yüzden kaybetti; son vuruşlardaki zayıflığı nedeniyle... Eskişehirspor da çok ahım şahım oynamadı ama buldu mu kaçırmadı gerçekten "ince gördü"... Çoğu Anadolu takımının ders alması gereken bir oyun sistemi var Es Es'te...

Kayserispor - 1 Gençlerbirliği - 1

Kayserispor eski görüntüsünden uzak bir oyun sergilerken Gençlerbirliği bildik "basan alır" oyununu yani kontra atak futbolunu benimsiyordu. Golü de kontra atakla yakaladığı pozisyonda bulan Gençlerbirliği karşısında son dakikada da olsa "kral" Makukula'nın attığı golle bir puanı kurtarmayı başardı Kayserispor...

Kayseri bir şeyler yapmaya çalışıyor, çok ciddiyim, ama maalesef sadece "çalışıyor". Eskişehirspor'daki Ümit Karan'dan 10 tane alıp bir takıma koysanız ancak bu kadar olur. Geri kalan "bir" de Makukula işte... Her şartta kendini gösteriyor.

Gençlerbirliği ise ne istediğini bilerek sahaya çıkmış, her topa bastılar her şekilde pozisyon yaratma girişimindeydiler talihsiz bir golle üç puanı bıraktılar ama "güzel günler bizi bekler" şarkısı tribünün diline dolanmış olmalı...

İlk devredeki panoramalarda da adını çokca zikrettiğim Burhan'ın güzel bir gol atması da maçtan aldığım keyfi şahsen arttırdı...

Ankaragücü - 0 Diyarbakırspor - 0

Düşme hattından kurtulmaya çalışan iki takımın mücadelesine son vuruşlardaki kabiliyetsizlikler damga vurdu...

Ankaragücü bir sezonda üçüncü kez kabuk değiştirerek sancılı süreci sürdürmeye kararlı olduğunu gösterirken, meyvesini kötü oyunla almaya devam ediyor. Diyarbakırspor ise zaman zaman şanssızlığının zaman zaman da beceriksizliğinin kurbanı oldu. İlk dört maçtaki müthiş Diyarbakırspor'un gidip yerine bu görüntünün gelmesinde emeği geçen herkes oturup kutlasın 'zafer'ini...

Diyarbakır'da kaçan Espinoza'nın yerine kaleyi devralan Gökhan'ın mükemmele yakın oyunu sayesinde başkentten bir puanı kaptı... Tjikuzu ve Djite biraz daha istekli ve azıcık daha yetenekli vuruşlar yapsa maç rahatlıkla farka giderdi...

Bu haftaki en keyifsiz maçtı diyebilirim rahatça. Ankaragücü git gide daha kötü oluyor...

Haftanın Satırbaşları

Ümit Karan - Ahmet Arı: Zihniyet Farkı

Galatasaray - Gaziantep maçında yan hakeme "Allah belanı versin" dediği için kırmızı kart gören bir Ahmet Arı ve Eskişehir - Manisa maçında itirazın Allah'ını yapıp hiçbir şekilde ne uyarı alan ne de kart gören bir Ümit Karan... Sonra da hakemlerimiz tutarlı deriz... Neresi tutarlı? Farklı eğitimler mi alıyor bunlar?

Ulusal Facialarımız

Galatasaray'ın, Fenerbahçe'nin maçlarında hava şartlarını göre göre maçı oynatan federasyondan, sahanın haline, hakemlerden oyunculara kadar herkes elinden geldiğince kötü bir iz bırakmaya çalıştı. Başardılar da... Tebrik ediyorum emeği geçen herkesi... Ve böyle bir ortamda hala oyununu oynamaya çalışan "saf" oyuncularımıza da saygım her geçen gün git gide artıyor...

Goller

Uzun bir aradan sonra ilk defa bu kadar güzel golün bir haftaya sığdığına şahit olduk... Üstelik oynanmayan üç maç olmasına karşın!

Gençler'den Burhan, Galatasaray'dan Mustafa Sarp, Denizlispor'dan Youla, Fenerbahçe'den Özer, Sivas'tan Erman, Eskişehir'den Adem gerçekten çok güzel gollere imza attılar... Hem takımlarının puan(lar) almalarına katkı sağladılar hem de göz zevkimize... Youla ve Erman ise yenilgiye rağmen teselli ikramiyesi niteliğinde goller attılar...

Kar Tatili

Fenerbahçe'de Lugano, Emre, Santos ve Baroni gördükleri "haybeye" kartlarla sarı kart cezalısı durumuna düşüp zorlu Sivas deplasmanında takımlarını yalnız bıraktılar. Hep derlerdi "Noel tatili kartları" diye, yılbaşında maç iptal edildi, paşalarımız gene beğenmiyor. Maç seçen futbolcu ekolünde son nokta bu mu? Hiç sanmıyorum her zaman daha beteri oluyor...

0 [ YORUM YAZ ]: