İyilerin günü akabinde 'Revolution'


  Çok değil üç hafta önce Beşiktaş'ı kazma, kürek,  tokat, küfür ile bezdire bezdire yenmişlerdi. Döve döve yendik tabiri uygulamalı olarak mecazi anlamını yitiriyordu bu sefer. Kötüler kazanmak için her yolu deniyorlardı. Başarmışlardı. Kutlama bile yaptılar maçtan sonra, şampiyonluk kutlamasıydı bu.


  Sezon başından beri çirkinliklerini izledik. Agresif oyun stratejisini kazanmak için her yol mübah felsefesi ile harmanlayınca illegal bir sistem oluştu. Ne yazık ki işliyordu da bu sistem. Hemde tıkır tıkır. Kadıköy de herkesi rencide ettiler. Rencide ede ede yendiler. Küfürlerinin kameralarda fark edildiğini bile bile bunu sürdürdüler. Yetmedi kendi takım arkadaşlarını da saha içinde hatalarından dolayı rencide ettiler, bu kimi zaman küfürle, kimi zaman el kol hareketi ile oldu. Zor durumdaki arkadaşlarını sahiplenmek yerine bu damı kaçar diyen seyircinin yanında oldular. Orada seyirci gibi onlarda düşene tekme vurdular. Hep güçlünün yanında oldular. Gol attıktan sonra en yakınındaki futbolcu ile bunu paylaşabilecekken gol atanın yanında olma popülizmini seçtiler.Bunlar hep işin kolayıydı.



  Guiza'yı soktukları psikolojiyi uzun yıllar unutamayacağım. Alex gibi bir oyuncu bile gol kaçıran bu oyuncuya maç esnasında hedef gösterircesine kollarını açıyorsa bir şey demek kifayetsiz aslında. 




 Üzülüyorum çünkü bunca zaman yaptıklarının yanlış olduğunu idrak edecekler. Üzülüyorum  çünkü bu illegal yolu bir daha asla denemeyecekler. Üzülüyorum çünkü bu sefer rakibe saygı duymayı öğrenecekler. Üzülüyorum çünkü skorun fairplay dan asla büyük olmadığını da öğrenecekler. Üzülüyorum çünkü şimdi korkulacak bir rakip oldular. Şampiyon olsalardı bu onları 10 sene geriye atacaktı. 






   Gelelim esas oğlana. Bursaspor. Aslında şimdi onların bize ihtiyaçları yok. Onları buraya gelen süreçte değilde şimdi ilgi göstereceklerdir. Bilindiği üzre her zaman her yerde güçlünün yanında yeterince kitle mevcuttur. Bu Bursaspor için kesinlikle bir devrimdir. Bursaspor bir daha asla ikinci lige düşmeyecektir mesela. Çıta hep yüksek tutulacak başarısızlıkta muhalif kesimin daha gür ses çıkartacağı için özgüvenleri hep diri tutulacaktır. Anadolu için bir devrim demek için kesin konuşamayız diye düşünüyorum. Bunu zaman gösterecek. Kanımca elbetteki diğer anadolu kuluplerini cesaretlendireceklerdir ama en önemlisi Trabzon'u uyandırmışlardır. Asıl Trabzonspor'u eski günlerine döndürmek bir ihtilal olacaktır. Anadolu'dan bir şampiyon çıktı ama bunun Trabzonspor sayesinde başarılması onların misyonunun devamı niteliğindedir. Anadoluda bir rekabet başlamıştır. İşte bu bizi heyecanlandırmalı.  Bugün bir devrimin başlangıcı değil, devrimin başlangıcının başlaması ihtimalidir bizi mutlu kılan. Kendimizi dizginlersek bir devrime şahit olabiliriz çünkü. Şampiyonlar liginin en az 3 maçının Bursa'da oynanması da tuzu biberi. Follow Bursa...

1 [ YORUM YAZ ]:

onur dedi ki...

Tarih tekerrürden ibarettir. 1971'de de yapmışlar aynısını; anladığım kadarı ile tek fark maç sonrası çıkarttıkları iç savaş olmuş. Dolayısı ile "akıllandılar, uslandılar" diye üzülmenin gereği yok; bir sonraki sefer ihtilal filan yapmak üzere çıkacaklar yola!