ankaragücü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ankaragücü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kör Topal Dövüş

* Bu hafta herkesin "ilk gol" atacağı tuttu, önce Nihat sonra Tita bugün de Topuz...

* Kadıköy Topuz diye inlese geyiği son buldu, Ankara'dan yükseldi Topuz sesleri. [ bu geyiği de ilk ve son defa yaptım sayın ]

* Ankaragücü'nde Broggi ve şike söylentileri tartışılırken, ilk 20 dakikada kart görecek mi diye beklenen Broggi'ye inat, Ümit Özat tribüne yollandı... Ama aklımda kalan bir soru oldu ki, Müftüoğlu kaç kişiyi sırf küfretti diye tribüne yollamış?

* Tabii bir de Hürriyet, kaç kez gol attın beş kez şut çektiğin orta saha çizgisinden? Ben bir tane hatırlıyorum, o da şimdiki kalecin Serkan'a, bugünkü statta yerin buzla kaplanmış olmasından faydalanıp attığın gol... Başka ?

Ankaragücü ilk kez yenildi* İlhan Parlak gibi cılız oğlanı Bilica ve Lugano'nun arasına atmak, bariz intihar taktiği... Ümit Özat bütün hafta bunun için mi çalıştırmış takımı? Hayır şaka maka sağlam da dayak yedi çocukcağız...

* Lemerre kanatları kullanırken, Ümit Özat tam bir Türk direktör olarak şişirme top denedi, başaramadı. Sonra Avrupa'da takım yöneten teknik direktörümüz olmayınca...

* Ankara - Bursa kardeştir, bölücüler kalleştir. Aha Diyarbakır düştü (serbest çağrışım oldu kimse alınganlık göstermesin)

* Vassell iyileşmese daha iyiymiş.

* Koray'daki hırs Serkan'da olsa çimi yemezdi, o toplar çıkardı dışarı...

Rothen'den iddialara yanıt* Geremi, Broggi, Rothen, Sapara ve Rajnoch şimdiye kadar izlediğim en uyumlu beş yabancı oldu. Hiçbirisi sırıtmadı. Rothen gol atsa iyiydi gerçi..

* Emre Belözoğlu'nun hareketleri ne kadar yapmacıksa, Ümit Özat'ın hırsı da o kadar yapmacıktı...

* Lugano'nun maçları 90 dakika tamamlaması, şaşırtıcı bir olay; futbol da mucizelerle dolu değil mi zaten?

* Cristian itici olmadığı maçlarda iyi oynuyor.

* Bilica'nın her tartışma esnasında rakibini ensesinden okşayarak iteleme hareketini seven bir Fenerli var mı acaba?

* Bilica'nın hayatının maçıydı ayrıca...

* 70. dakikaya kadar oyuna forvet almıyorsan, karşı takım kendi kalesine atsın diye beklersin.

* Tabii bu arada, tanıştırayım; bu golleri yiyen adam, Milli Takım'ın üçüncü kalecisi... Ufuk Ceylan, gör bu adamı da hırslan...

* Trabzon Fener'e, Fener Ankaragücü'ne, Ankaragücü Trabzon'a... Beşiktaş - Galatasaray - Fenerbahçe üçlüsü gibi oldular, üstelik son hafta Fenerbahçe - Trabzon maçı var!

Teknik Direktörün Ölümü


Ankaraspor'u gözden çıkarıp düşürülmesine neden olan ve malzemecisinden temizlikçisine, futbolcusundan teknik heyetine hiç kimseyi umursamadan kişisel çıkarlar ile hareket eden Gökçeklerin sert kayaya çarpma girişimlerinin devamını izliyoruz ülkecek...

Bilindiği üzre, devrilen Cengiz Topel Yıldırım yönetiminin anlaştığı Hikmet Karaman'ı, Ahmet Gökçek zat-ı alileri pek sevmez... Mavi beyaz formalı De Nigris'i Gaziantepspor maçında maç bitimine 15 dakika kala oyundan alıp kaprisli oyuncunun tepkisini çeken Karaman'ın ipi de çekilmişti Bay Ahmet tarafından...

Gel zaman git zaman Ahmet Gökçek Ankaragücü'nün başına gelir, ancak bir sorun vardır ki daha önce anlaşamadığı ve yüzüne bakmadan kovduğu Hikmet Karaman sert bir kaya gibi, aşılması gereken bir engel gibi önünde yükseliyordur...

Sözleşmesinde öyle maddeler vardır ki, kovulsa dahi hem kovulma tazminatını alacaktır, hem de kovulduktan sonra bile takımın galibiyetlerinden prim alacaktır...

"Kulübün tapusunu verseydiniz bari" diyerek eski yönetime sallayan Bay Ahmet'in yapacağı bir şey yoktur... Haa, pardon... Takıma getirdiği eski yaverlerini(Ankaraspor apoletli olanları) gaza getirip antremana çıkmamalarını sağlamak...

Ancak sözleşmedeki bir diğer madde de bunu bağlamaktadır: Yönetim antreman saatine karışamaz... İşin kolayı vardır, yeni bir menajer ile anlaşıp onun sözleşmesine "Antreman saatine karışır" yazdırmak. Hukuk mu? O ne?

Ve Ankaragüçlüler antremana alınmaz. Soyunma odaları kilit altında tutulur. Gelen oyunculara "Git" talimatı verilir. Altı oyuncuyla antremana çıkar Hikmet Karaman. Teknik direktörün ölümü!

Yönetimler köpek balığı gibidir Türkiye'de... Büyük balık olup kendilerine göre küçük gelen balıkları(teknik direktörler, futbolcular vs) yer... Yeri gelir başka sulardaki balıkları da yer(gazeteciler)... Ancak bu ülkede herkes suçlu çıksa dahi, herhangi bir takımın patronu asla suçlanmaz. Hep pir-ü paktır.

"Bu ülkede hukuk var" diye sızlanan Hikmet Karaman'a cevabımdır: "Şampiyon yap bizi cehennemde yak bizi" diyen bir taraftar kitlesinin olduğu yerde hukuk, çimlere gömülmüştür Hocam.

Peri Masalı Gibi

şimdi uzaklardasın..
gönül hicranla doldu..
hiç ayrılamam derken
kavuşmak hayal oldu..

sevda bahçelerinin
çiçekleri hep soldu..
çiçekleri hep soldu..
hiç ayrılamam derken
kavuşmak hayal oldu..



Sezon başındaki iddialı kadrosuyla Ankara TSYD Kupası'nı tarihinde üçüncü kez müzesine götüren Ankaraspor, 5'i PAF'tan olmak üzere 11 oyuncusuyla çıktığı Tokatspor maçında 2 kez Neca ile bulduğu gollere rağmen 3-2 yenilerek kupadan elendi.

*

Aynı gün, Ankaraspor'dan katakulli ile Ankaragücü'ne devşirilen oyuncularıyla maça çıkan Ankaragücü'nde Ankaraspor apoletli Meye'nin attığı 2 golle Ankaragücü tur atlıyor, madalyonun iki yüzü de aynı gün parlıyordu...

Vassel'in Ankaragücü'lü olması üzerine..


Sıradan bir transfer değil bu. Üç büyüklerimiz alsa olay olacak bir futbolcuyu Manchester City gibi bir kulüpten alıyorsunuz. Ve alan da bir anadolu kulübü. Geçen sene anadolu yükselişine şahit olduk. Kayseri'de dünya standartlarında bir stad yapımı bitti. Trabzonspor ve Sivasspor şampiyonluk umutlarını son ana kadar devam ettirdi. Sivasspor şampiyonlar ligine bilenecek bu sene. Çoğunu bildiğiniz şeyler bunlar fakat ardarda yazıldığında nasıl da bir gelişim ve basamaklar silsilesi olduğunu görüyoruz. Evet kapatırken hatırlatalım, İngiltere milli takımının formasını 22 kez giyen Darius Vassel Ankaragücü'nde. 1980 doğumlu olduğunu da hatırlatıyorum. Emekli bir yıldız değil yani. Bu çok hoşuma gitti, tebrikler emeği geçen herkes, tebrikler Ankaragücü... 100'ncü yılında başarılar..