beşiktaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
beşiktaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yine Son Çeyrek



Eurocup temsilcilerimizden Beşiktaş Cola Turka deplasmanda Asvel'e son çeyrekteki kötü oyunu sonucu 88-85 skor ile yenildi.
Karşılaşma Beşiktaş Cola Turka hücumu ile başladı.Beşiktaş Cola Turka maça iyi başlayamasa da 7.34'te skor 4-7 Beşiktaş Cola Turka lehine gelişti.Asvel skoru 6-7 geliştirdi.Asvel 1 sayı öne geçmişken Beşiktaş Cola Turka Fedov Likholitov ile sayı buldu.Beşiktaş Cola Turka hücumlarını iyi değerlendirdi.(11-13)Asvel 13-13 beraberliği sağladı.Ama Beşiktaş Cola Turka Michal Ignerski ile öne geçti.Karşılaşma bir süre dengeli bir skor ile devam etti.Beraberlik 22-18 Asvel lehine bozuldu.1.Çeyrek 26-27 Beşiktaş Cola Turka üstünlüğünde geçildi.
2.Çeyrek Asvel hücumu ile başladı.Asvel Andrija Zizic ile sayı buldu.(28-27)Beşiktaş Cola Turka hücumunda yanlış bir şut bularak hücumunu sayısız sonlandırdı.8.42'de skor 30-27 Asvel lehine gelişti.Her iki takımda üst üste basit hatalar yaptı.Beşiktaş Cola Turka sayı farkını 1 sayıya kadar indirse de Asvel sayılarına devam etti.(32-29)Beşiktaş Cola Turka Serhat Çetin ile sayı buldu.Beşiktaş Cola Turka bu dakikalarda savunmada kötü bir performans sergiledi.Beşiktaş Cola Turka iyi hücumlarla 1 sayı öne geçti.(34-35)Bu dakikadan sonra Beşiktaş Cola Turka bir anda üst üste sayılar buldu ve sayı farkını 4 sayıya çıkardı.Ama Allen Iverson'ın oyuna girdiği dakikalarda Beşiktaş Cola Turka hücumda aksadı.Karşılaşmanın işk yarısı 40-46 skor ile Beşiktaş Coloa Turka üstünlüğünde geçildi.
2.Yarı Beşiktaş Cola Turka hücumu ile başladı.Ama Beşiktaş Cola Turka sayı bulamadı Asvel sayı farkını azaltmaya başladı.Beşiktaş Cola Turka farkın erimesine izin vermedi.(43-51)Beşiktaş Cola Turka savunmasını düzelterek Asvel'i hataya zorladı.6.53'de skor 45-55 Beşiktaş Coal Turka üstünlüğünde gelişti.Asvel pota altında Beşiktaş Cola Turka'yı durdurmakta zorlandı.Ama hücumlarında toparlanan Asvel farkı 3 sayıya indirdi.Beşiktaş Cola Turka serbest atışlarla skoru korumaya çalıştı.3.Çeyrek 56-64 Beşiktaş Cola Turka üstünlüğünde geçildi.
Son çeyrek Asvel hücumu ile başladı.Asvel sayı farkını indirmeye devam etti.Beşiktaş Cola Turka sayı bulamadı.Asvel üst üste sayılar buldu.Beşiktaş Cola Turka savunmada aksadığı dakikalarda hücumunda da performans düşüklüğü yaşadı.7.00'da Asvel sayı farkını 1 sayıya indirdi.6.37'de 68-66 skor ile öne geçen takım Asvel'di.Sonrasında toparlanamayan Beşiktaş Cola Turka sayı bulmakta zorlandı.1.39'da skor 80-75 Asvel üstünülüğmde gelişti.Asvel 88-85 skor ile sahadan galibiyet ile ayrıldı.

16 Sayıdan Mağlubiyete

Eurocup'taki temsilcilerimizden biri olan Beşiktaş Cola Turka çıktığı ilk maçında Hemofarm Stada'ya karşılaşmanın son dakikalarında teslim olarak 91-94 skor ile mağlup oldu.



Karşılaşma Hemofarm Stadahücumu ile başladı.Hemofarm Stada hücumundan sayı üretirken temsilcimiz Beşiktaş Cola Turka Serhat Çetin ve Mire Chatman ile bu sayılara yanıt vermekte gecikmedi.İlk çeyrek 24-14 Beşiktaş Cola Turka üstünlüğünde geçildi.
2.Çeyrek Beşiktaş Cola Turka hucümü ile başladı.Beşiktaş Cola Turka bu hücumdan sayı bulamadı.Ama Hemofarm Stada'da sayı bulamadı.Beşiktaş Cola Turka top kontrollerini sağlayamayınca ribaundlarda zorluk çekti.Beşiktaş Cola Turka'nın üst üste top kayıpları yaptığı dakikalarda skor 24-16 gelişti.Hemofarm Stada sayı farkını azaltmaya başladı.Ama Beşiktaş Cola Turka farkın kapanmasına izin vermedi.1.39'da skor 40-31 Beşiktaş Cola Turka üstünlüğüyle devam etti.Beşiktaş Cola Turka Serhat Çetin ile sayılarını devam ettirirken Hemofarm Stada etkili hücumlar gerçekleştirdi.Karşılaşmanın ilk yarısı 44-35 Beşiktaş Cola Turka üstünlüğünde geçildi.İlk yarının Beşiktaş Cola Turka'da en etkili ismi Serhat Çetin olurken Hemofarm Stada'da ilk yarı etkili olan isim Milan Macvan oldu.
Karşılaşmanın 2.yarısı Hemofarm Stada hücumu ile başladı.Hemofarm Stada Milivoje Bozovic ile sayıyı buldu.Beşiktaş Cola Turka Allen Iverson ile hücumunu değerlendiremedi.İlk yarıda Beşiktaş Cola Turka adına iyi bir performans sergileyen Serhat Çetin 3.çeyrekte de kaldığı yerden devam etti.Kendisinin 15. Beşiktaş Cola Turka'nın 45. sayısını kaydetti.Beşiktaş Cola Turka sayı bulurken savunmada boşluklar bırakarak Hemofarm Stada'ya kolay sayılar buldurdu.Hemofarm Stada sayı farkını 3 sayıya kadar indirdi.Sayı farkının erimesi üzerine Beşiktaş Cola Turka'nın molası geldi.Moladan sonra Beşiktaş Cola Turka sayı bulan takım oldu.(51-46)Hemofarm Stada maçı bırakmamaya kararlı görünürken Cevher Özer'in ve Allen Iverson'ın sayıları buna izin vermedi.Hemofarm Stada'nın top kaybı sonrası Beşiktaş Cola Turka sayı bulamadı.Ribaundlarda zorlanan temsilcimiz Beşiktaş Cola Turka 3.58'de skoru 59-56 geliştirdi.3.44'de 59-58 skor ile Hemofarm Stada farkı 1 sayıya indirdi.Hemofarm Stada pota altında üst üste fauller yaptı.2.38'de skor 60-60 beraberliğe taşındı.Sonrasında Hemofarm Stada 60-61 öne geçti.Beşiktaş Cola Turka pota altında Hemofarm Stada'ya zor anlar yaşatmaya devam etti.Bunun sonucunda da 1 sayı ile öne geçen takıom Beşiktaş Cola Turka oldu.(62-61)3.Çeyrek 69-63 Beşiktaş Cola Turka Üstünlüğünde geçildi.
Karşılaşmada son çeyrek Beşiktaş Cola Turka hücumu ile başaldı.Beşiktaş Cola Turka hücumunu değerlendiremese de Hemofarm Stada'ya da sayı şansı vermedi.Sonraki hücumunda basket faul bulan takım Beşiktaş Cola Turka oldu.(72-63)Beşiktaş Cola Turka'dan üst üste çok şık hareketlerle sayılar geldi.Beşiktaş savunmada top çalınca hücumda da daha etkili oynadı.(76-63)Beşiktaş Cola Turka bu dakşkalarda adeta şov yaptı.Üst üste sayılar bulan Beşiktaş Cola Turka Hemofarm Stada'ya kolay sayı şansı tanımadı.(82-68)1.46'da skor 91-84 Beşiktaş Cola Turka üstünlüğünde devam etti.Ama son 1 dakikaya girilirken sayı farkı 1 sayıya indi.Sonrasında Hemofarm Stada öne geçti.
Karşılaşmanın sonunu getirmesini bilen Hemofarm Stada üst üste bulduğu isabetli 3 sayılık atışlarla skoru 91-93'e getirerek karşılaşmadan galip ayrılan takım oldu.

Eurocup'da günü diğer sonuçları şöyle:
Nörrköpping-Türk Telekom:101-98
Pınar Karşıyaka-Zadar:88-81
Banvit-Le Mans:78-70
Gasterra Flames-Galatasaray Cafe Crown:65-66

Üç Büyüklerin Transferleri

Dünya Kupası'nın ardından gözler süper ligdeki transferlere çevrildi. Taraftarları heyecanlandıran transferler de oldu. Hayal kırıklığı transferlerin olduğunu düşünenler de Beşiktaş'la başlıyoruz

BEŞİKTAŞ

Ricardo Quaresma

Bilenler bilir çok ağır bir yazı yazmıştım bu transferle ilgili. Her geleni pohpohlamak görevimiz oldu. Bunları geçelim artık. Ricardo Beşiktaş'ta neler yapacak ona bakalım.

Porto'dan başka bir takımda iyi oynayamadı demek son derece yanlış. İnter'de Chelsea'de ve de Barcelona'da Porto'daki kadar lider ve Porto'daki kadar havayı bulamamıştı. Quaresma Porto'daki havasını Beşiktaş'ta yakaladı. Gerek taraftar olsun gerek takıma uyum olsun Porto'daki gibi bir Q7 geliyor. Quaresma iş yapacak.

Beşiktaş'ın en iyi kanat oyuncusu transferidir. 7 8 gol atar, attırır.

Roberto Hilbert

Neden transfer edildiğine anlam veremediğim bir oyuncu. Stuttgard'da istikrarlı bir grafik sergileyen Hilbert Beşiktaş'ta sağ bek mi sağ kanat mı oynayacak merak ediyorum. Bu transferi yaparak Holosko'nun önünü kapamışlardır. Yarar sağlayacağını pek sanmıyorum. Devre arasında "Hilbert UEFA'ya gitti" haberleri okursak kimse şaşırmasın.

Diğerleri

Ersan Gülüm, Adanaspor'da iyi işler başarmış. Geleceğin iyi stoperlerinden deniliyor. Benim için yeni bir oyuncu. Hiç izleme fırsatım olmadı. Umarım ilerleyen yıllarda milli takımdaki stoper eksiğimizi kapatacak bir oyuncu olur.

Cenk Gönen ise kendini bitirmiştir. Genç oyuncu olarak 3 büyüklere gelmek başkadır. Genç kaleci olarak gelmek başkadır. Cenk Gönen "tıpkılar" gibi olucaktır. Yazık etti kendine.

Beşiktaş'ta Guti konuşuluyor. Gelirse harika işler başarır. Bana göre Beşiktaş'ın ve bu senenin en büyük transferi olur. Orta sahadaki komikliklere Guti ciddiyet ve disiplin getirir. futboluyla. Dilerim ki gelsin ve kaliteli bir adam izleyelim.


FENERBAHÇE

Miroslav Stoch

Fenerbahçe'de alışık olmadığımız bir transfer politikası başladı. Genç oyuncular geliyor. Yerli hoca geliyor. Eskisi gibi olgun oyuncular değil, aç oyuncular geliyor. Bu genç oyunculardan biri de Miroslav Stoch.

Onu Twente maçlarında izlemesek "Fenerin aldığı adama bak" derdik herhalde ön yargı yapmaktan, ukalalık yapmaktan. Son derece hızlı ve yetenekli bir oyuncu. Fenerbahçe'nin bu sene böyle oyunculara ihtiyacı vardı.

Aykut Kocaman belli ki hızlı bir hücum hattı oluşturacak. Sağdan Dia, solda Stoch. 2 kanatın da hızlı oyunculardan oluşması Fenerbahçe'ye geçen senelerden daha değişik bir oyun anlayışı getirecektir.


İSSİAR DİA

Dia'yı sadece Fransa özetlerinde izledim. Krasic olmayınca, Krasic kadar hızlı bir adam aldılar. Nancy gibi orta sıra takımında çok iyi işler başaran Dia'yı yorum yapmak için ekim ayını beklemek lazım.

Diğerleri

İlhan Eker ligin en iyi savunmacılarından bir tanesi ama Fenerbahçe son derece yanlış tercih onun için. 50 maçlık bir maratonda kendine şans arayacak.

Fenerbahçe'de Gyan harekatı sürüyor. Bir hızlı oyuncu daha. Gana milli takımında hayranlıkla izlediğim bitirici güç. Fenerbahçe'nin golcüsü olur. 30 milyon euro versinler, alsınlar pişman olmazlar. Udinese'den bu yana takip ediyorum. Fenerbahçe bu oyuncuyu almalı.


GALATASARAY

Lorik Cana

Balkan futbolunun getirmiş olduğu sert futbol anlayışının defansıf orta saha temsilcisi, kart adamı Lorik Cana. Marsilya'dan hatırlıyoruz daha çok. Rıdvan Dilmen 45 dakikada iyi oyuncu kötü oyuncu yorumu yapmaz ama yaptı. Son derece yanlış. Lorik Cana, süper ligin sertliğini göz önüne alarak yapılmış bir transfer. En kötü yanı top kullanamaması. Savunma adamı, disiplinli. Zaman zaman stoperde de görebiliriz bu sene.

Juan Pablo Pino

İlk olarak 3 yıl evvel İndepentiente'de ve de daha sonra Kolombiya 21 yaş altı milli takımında izlemiştim. Ve o senelerde demiştim ki işte geleceğin Ronaldinhosu. Onu o kadar çok sevmiştim ki onun adından oluşan msn adresi açmıştım. Bilenler bilir. Hala aynı adres. Pino dünya yıldızı olmadı ama Galatasaray'ın yıldızı olabilir, olsun. Yetenekli bir oyuncu bence bunda şüphe duymuyorum. Sağ açıkta ve de 10 numara mevkisinde görev yapıyor.

Diğerleri

Serdar Özkan, Mehmet Batdal, Ali Turan, Musa Çağıran ve Çağlar Birinci 50 maçlık maratonda yedek kulübesini mesken edecek adamlar.


YARIN DA ANADOLU TAKIMLARININ TRANSFERLERİ HAKKINDA YORUMLAR YAZACAĞIM GÖRÜŞMEK ÜZERE...

Ricardo Quaresma Beşiktaş'ta

Herkese "dünya yıldızı" der olduk. Artık biz dünya yıldızından ne anlıyoruz biliyor musunuz?

Avrupa'nın önde gelen bir takımında olsun da isterse kadro dışı olsun! Şu takımda oynuyor olsun da isterse sorunlu olsun. İsmi duyulmuş olsun da nolursa olsun! Geçmişte şu takıma milyon dolarlarla gelmiş olsun da nolursa olsun!. İyi bir takımdan almış olalım da milli takıma seçilmese de olur!. İşte bizim dünya yıldızı kavramından anladıklarımız. Biz sözde dünya yıldızı futbolcularının bir tarafını kaldırmayı çok severiz. Çok da severiz. İşi gücü bırakırız. Akarız Sabiha Gökçen'e 2000,3000 hatta 10000... Sadece isim transfer ettiğimizi bilmeyiz. Sütten ağzımız yanmamıştır ya o sebeb!. Sonra sorarız. "Ya bu adama bu kadar para verdik adam g.tünü kaldırmıyor." deriz.

Oysa şudur dünya yıldızı. Eğer sakat değilse başka bir sorunu yoksa. Düzenli oynayandır dünya yıldızı. Milli takımın ara sıra değil her zaman bir parçası olandır dünya yıldızı. Ve de belki de en önemlisi Türkiye'ye tek tğk gelecebilcek olandır dünya yıldızı. Yolun yarısında gelen de değildir dünya yıldızı. Çünkü bitmiştir artık. Geriye kalan isminden, kariyerinden başka ne vardır ki başka.

Bir de dünya yıldızı olarak aldığımız oyunculara bize gelene talibi yoktur da ondan almışızdır. Hani dünya yıldızıydı! Ya da bizden daha kötü takımlar talip olur da son çare bize gelmektir.
Biz elmayla armutu karıştırmayı da iyi biliriz. Dünya yıldızı demek ayrıdır. Dünyada tanınan oyuncu demek ayrıdır. Bizim ülkemize kaç dünya yıldızı geldi? Oooo çok gelmiştir ya!

İnter'de bu sezon 4 maçta oynayan sorunlu bir futbolcuyu transfer etti Beşiktaş. Hem de ne parayla bee!
Milli takımda Nani'nin sakatlanmasına rağmen alınmayan bir oyuncuyu aldı Beşiktaş. Vay be ne topçuymuş abi!

İsim oluyorya 3 puanlar geliyor ardı ardına!.

Ricardo Quaresma'nın yeteneğini kim tartışabilir? Kim ona kötü oyuncu der?
Ama son derece formsuz, sorunlu, bu paraya deymez diyebiliriz herhalde.

Yine de Türk futboluna ve Beşiktaş camiasına hayırlı uğurlu olsun. Evet yanlış transfer, evet çok para, evet yanlış politika...
Ama artık o Beşiktaşlı...

Top oynasın. Maç kazandırsın. Utandırsın benim gibi düşünenleri. Öyle iyi top oynasın ki Beşiktaş elinde tutamasın. Aldığı paranın hakkını versin.

" Go home Quaresma" demeyelim arkasından. 6 bavul 7 çantayla , yöneticisiz, taraftarsız bihaber gitmesin geldiği yerden. Ve en önemlisi Beşiktaş taraftarını kızdırmasın.

Süper Mario Cafer'den Bugüne

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBPF3nBC0F2ThTXThSHLC4CHRI9T9n_Fd6yISt-Y9gAEVBWXeIXqDhTXauOqJ1lv_vV24ZyXIzw6YhyX6XS9sxVPWDmjG6VeAjHXZhzuE9N9T3Le-C7KpMThd103qEQpptPB_jqtBGcJc/s320/CAFER.jpg

Ankaragücü'nün oyuncuları bir zamanlar bilhassa Süper Lig'in çirkefleri arasından seçilirdi. 80 adam getirilir, 10 adam yollanırdı sürekli bir sirkülasyon olurdu. İşte bu sirkülasyonda, Ersun Yanal'lı Ankaragücü'nde bile forma şansı bulabilen bir adam vardı; Cafer Aydın!

Cafer Ankaragücü'nün bir maçında top ağlara gidince bir forvet oyuncusu olmasına karşın koşa koşa gidip yan ağları kramponuyla deler. Maçın hakemine de topun yandan girdiğini söyler Ankaragücü ekibi ve gol iptal edilir...

Maçtan sonra kameralarca Cafer'in ayağıyla ağları deldiği tespit edilir ve Cafer'e beş maç, maçın hakemine de üç hafta ceza verilir.

İşte o maçın hakemi, Erman Toroğlu'ydu...

Buradan Hüseyin Göçek'in gelecekteki televizyon kariyerine dair bir şeyler canlanabiliyor gözümüzde sanırım...

Beşiktaş-1-1-Galatasaray. [Analiz]

Tamam şöyle bir baktığımızda bu maçta futbolumuz açısından kötü bir görüntü yoktu. Keita, Arda, Elano, Neill topu tutarak oyuna hakim olmamızı sağladılar. Beklerde yine sorun yaşadık. Hakan hala hazır gibi değil, eski performansına yetişmedi, Uğur da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor ama olmayınca olmuyor.
Her zaman herkes ''Derbilerde farklı bir motivasyon olur'' der. Klişedir bu. Ama doğrudur. Dün sahada uzun zamandan sonra orta sahada paslaşan, top rakipteyken ısrarla basan, kazanmak için savaşan bir Galatasaray vardı. Perşembe günü Atletico maçında böyle değildi mesela, derbinin motivasyonu burada kendini gösteriyor.
Ayrıca Rijkaard'ın ortada Barış solda Caner tercihlerini destekliyorum. Bu maç Mustafa Sarp'tan ziyade Barış'ın maçıydı. Soldaki Gio içinse hiçbir şey demek istemiyorum, zaten çok şey dedim, adamın Galatasaray forması altında ortası yok, umarım zamanla düzelir.
Derbilerin kaderini daha çok yerli futbolcular belirler. O motivasyonu daha iyi yaşarlar çünkü. Hatırlatyın Kadıköy deplasmanından son puanımızı on bir tane yerli futbolcuyla başladığımız maçta almıştık.
Servet'in neden kesildiğini anlamak güç değil. Emre Güngör yıllardır takımdan kopuktu, şanssızlıklıklar, sakatlıklar, önündeki Servet ve Emre Aşık vs. futbolu unutmuştu adeta, Rijkaard geldi ve takıma tekrardan entegre oldu. İyi de oynuyor, hırslı da, Emre Güngör'ün güzel bir hamle olduğunu düşünüyorum, oraya bir transfer yapmak yerine eldeki kaynakları iyi bir şekilde değerlendiriyoruz. Ama Gökhan Zan'ın tekrar ayağa kalkıp bu takıma döneceğini düşünmüyorum.
Zorunlu değişikliğimiz büyük bir şanssızlıktı. Hem Arda'dan olduk hem de oyuna giren Gio kötüydü. Diğer değişiklikleri de anlayamadım açıkçası, Mustafa Sarp'ın yapacağı tek iş ortada basmaktı ama Elano zaten Mustafa'nın yapacağı işi yapıyordu. Üstelik pas trafiğini yönlendiriyordu, topu ileri taşıyordu, bunun gibi güzel katkıları vardı. Caner-Jo değişikliği ise olumlu bir değişiklikti gözümde.
Biz kötü oynamadık ama Beşiktaş da iyiydi. Çok pozisyonda beni korkuttu. Franco'nun çıkardığı top neydi abi öyle, Tanrı'nın avucu.
Beşiktaş'ın golü olabildiğine saçmasapandı, sanırım orda bir haftadır bahsedilen ''Aklın Atletico maçında olması'' durumu vardı. Ama haksız bir olduğunu düşünmüyorum, Beşiktaş yükleniyordu, çizgiden çıkan, direğe çarpan topları vardı. Sezar'ın hakkı Sezar'a.
Çarşı grubu legalize edilmiş bir suç örgütüdür. Kimsenin Çarşı için savunacak bir şeyi olamaz. Maçı izlediğim mekan üçe bölünmüştü mesela, Galatasaraylılar-Beşiktaşlılar-Çarşı.
Keita'nın İbrahim Üzülmez'e bir hareketi varmış sanırım, ben onu görmedim ama belki doğrudur, olabilir. Fakat maçın geneline baktığımızda Beşiktaşlıların da bize olmayacak hareketleri oldu, verilmeyen penaltımız, çıkmayan kartlar vardı. Beşiktaş'ın hakeme yaslanması çok yalnış.
Maçtan sonra liderliğin elden gittiğini düşündüm ama belki de bugün ilk defa son dakikalar Fenerbahçe'nin rakibinden, bizden yana oldu. Bursa son dakikalarda bulduğu iki golle Fener'i mağlup etti ve biz koltuğumuzu perçinlemiş olduk, arada iki fark kaldı, o farkla çok iyi oldu yani.
Artık önümüzde zor bir Atletico maçı var. Ona konsantre olmamız gerek. Ama ben diyorum ki biz avantajımızı devam ettirip bu turu geçersek, o güvenle ve iyileşen sakatlarımızla bu sezon bu Avrupa'da ilerleriz.

Önümüzdeki maçlara bakıcaz, sevgiler.

Gençlerbirliği Maç Öncesi




Kongre sonrası Beşiktaş ilk maçına çıkıyor. Beşiktaş’ta durumlar karışık gerek tribünler de gerek ise takımda. Mustafa Denizli takımın başında olamayacak böbrek bölgesinde bulunan damarlardan geçirdiği ameliyat sonrası. Tribünlerin belli bir kısmı da 15. dakikada stadyumdan ayrılması bekleniyor. İnönü’de yine enteresan gecelerden birini yaşayabiliriz…


Gençlerbirliği’nin şu ana kadar Beşiktaş’a karşı 5 galibiyeti bulunuyor. En son galibiyeti ise 2000-2001 sezonunda aldılar. Beşiktaş’ın 18 maçta 35, Gençlerbirliği’nin ise 19 maçta 30 puanı bulunuyor. Tabii ki de Beşiktaş’ın rakibi olduğu için geçen haftayı boş geçti Gençler. Beşiktaş’ta tek eksik Hakan Arıkan, artık Delgado’yu ben eksikler arasında saymıyorum!


Kısacası yarın mağlup duruma düşersek, Yıldırım Demiören’e tepkiler çıksa da artık bunlar hiç bir işe yaramayacak. Biz sadece sahada oynamaya çalıştığımız futbola bakmamız lazım.

Maç yarın saat 8'de.

Şampiyonluğa mı Çağırıyorsun?

3 Mayıs 2003, İnönü Stadı; iki siyah - beyazın mücadelesi.

Biri - doğal olarak - Beşiktaş, diğeri ise Altay...

Beşiktaş 100. yıl şampiyonluğuna koşmak istiyor, kağıt üstünde rahat maç lakin gel gör ki ilk 60 dakika boyunca "tık" yok!

60. dakika, adı Altay forması Altay, kaleci Altay; eskinin Beşiktaşlısı şimdinin asker kaçağı Tümer Metin'in ortasında boşa çıkıyor, Ahmet Çağıran'ın dizine çarpan top ağlara gidiyor.

Kartal rahatlıyor, Ahmet Çağıran'ın bir başka ölümcül hatasıyla da maçı 2-0 almayı biliyor.

Maçtan sonra Sabah gazetesi manşeti çakıyor: Şampiyonluğa Çağıran Var!

---


Şimdi bir başka Çağıran, Çağıranların Musa, aynı formayla Sami Yen'e ayak basacak. Birkaç ay önce yaptığı açıklamada Galatasaray'da oynamak istediğini ama Beşiktaşlı olduğunu söylemişti...

İster misiniz şimdi ikinci bir Çağıran vak'ası yaşansın?

ekşi beşiktaş eylemi

Eksibesiktas çağrıya başladı

Ekşi Beşiktaş, severek takip ettiğim bir platformdur.

Çok direndiler...

Çok çabaladılar...

Ancak seçimde oy kullananlar onlar değil "büyükler"di ve Demirören gene seçildi...

Şimdi bir eylem yapıyorlar...

Bu hafta sonu İnönü'yü 15. dakikada terk edecekler...

Neden 15?

Bilmiyorum...

Ama en azından tepki manasında, olumlu bir hareket...

Yine de ben diyorum ki, benim bildiğim Demirören de bu maça rekor fiyat koyar, ölür de tribüne sokmaz kimseyi...

Beşiktaş 2009-2010 formaları


Bu sene adidas ile anlaşan Beşiktaş'ın resmi ağızdan açıklanan yeni sezon formaları.. Bir Galatasarayli olarak fikrimi belirtmem gerekirse butun dizaynlari cok guzel buldugumu soleyebilirim..

En ciddi anket Galatasaray dedi!



Şans oyunları platformu bilyoner.com'un 81 ilde 1 milyon kişilik bir katılım ile yaptırdığı ankette her 100 kişiden 35'i Galatasaray'lı, 33'ü Fenerbahçe'li, 20'si Beşiktaş'lı, 4'ü ise Trabzonsporlu çıktı. Diğer yüzde 8'lik bölüm ise diğer anadolu kuluplerinin taraftarlarınca paylaşıldı. İstanbul ve Ankara'da Fenerbahçe taraftarı İzmir, Adana ve Bursa'da ise Galatasaray taraftarı en fazla taraftar toplulukları olarak kümelenmiş durumda. Ankete göre Türkiyenin 51 ilinde Galatasaray taraftarı, 29 ilinde Fenerbahçe taraftarı, 1 ilinde ise Trabzon taraftarı çoğunlukta. Aslına bakarsanız eğey yakın oranlar Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki bu fark. Bir Galatasaray taraftarı olarak ezeli rakibimiz Fenerbahçe'nin biraz önünde olsakta çoğunluk olarak, yinede benzer sayıda kitlelere sahip olmamız beni gerçek bir rakibimiz olması adına sevindiriyor. Her ne kadar farkında olmasakta, aslında çokta rastlanılmış bir şey değil dünya üzerinde. Tam manasıyla zıt kardeşler.. (Fenerbahçe'li olsaydım bu haberi verirmiydim oda ayrı bi konu.)
Büyük iller dağılımı
İstanbul: %36 FB %34 GS %21 BJK
Ankara: %34 FB %33 GS %22 BJK
İzmir: %37 GS %32 FB %18 BJK
Bursa: %34 GS %28 FB %20 BJK
Adana: %39 GS %24 FB %20 BJK
Kırmızı bölümler GS, maviler FB.. AKP ile CHP gibim olmuşlar aynı..

Çempiyıns Beşiktaş, bir çempiyıns'ta Hido'lu Orlando!

  
   Galatasaray'ın Beşiktaş'ı 4-2 yendiği ilk yarının(kısmen) son maçından sonra lige ara verilmişti. Ve Beşiktaş'ın liderle arasındaki puan farkı 6 ya çıkmıştı. Yapılan yorumlarda elbetteki her zamanki gibi skora yönelik olarak yapılmış, eleştiri dozajıda yüksekti. Şampiyonluğa erken havlu attığından tutunda, Denizli'nin gönderilmesi gerektiğine kadar.  Bir devre arasını nasıl geçirdiklerini siz tahmin edin artık. Fakat aslında bu şampiyonluktaki en büyük mihenk taşıda bu. Bir şeyleri başarırken muhakkak acı çekiliyor. Nitekim maçtan sonra şöle bi düşünmüştüm bir Galatasaraylı olarak. Bu galibiyet bize felaketi getirecekti ölede oldu. ve Beşiktaşın aldığı bu mağlubiyetinde onlar için ne kadar faydalı olduğu aklıma yer etmişti. Anlık şeyler bunlar, akıla girer ve çıkar. Tebrikler Beşiktaş. 
  Bu sene yaptığım tahminlerin çoğunluğu yanlış çıkmıştı. Ne tahminde bulunsam hep tersi oldu. Kendime güvenim bitmiş ve artık iddalı olmamam gerektiği konusunda hemfikirdim. İki gün öncede aşağıdada görülen postta sıralamanın tahminini yapmıştım. Ve hakkatende bu gerçekleşti. Ama o tahminler sallamaktan ziyade bir dialektiğin ürünü. Beşiktaşın şampiyonluğunu bilmek pek müneccinlik gerektirmezdi.Fakat Sivas, Trabzon sıralamasını bilmek geçmişi anımsamaktan geçiyordu öle de yaptım. Çünkü geçen sezon Sivas'ın bu yazgıda daha fazla acı çekmesi gerekmiyordu. Son iki maçta herşeylerini kaybetmişleri. Bu sefer böle olmayacağı belli gibiydi. Yenilse dahi Sivasın şampiyonlar ligi vizesi alacağı inancındaydım. Trabzonunda geçen maçtaki son dakikalarda gelen Bursaspor galibiyeti ile şans haklarını tüketmiş olacağını düşünmüştüm. Galatasaray'da zaten Uefayada gidemeseydi tam kahırlı bir sene olacaktı (sanki şimdi değilmiş gibi)
  Hakkatende sezon boyu iddaları tutturamasamda sezon sonunda iddalarımda duble yaptım. Biri futboldu diğeri ise Nba. Ve Hido'lu Orlando 4-2 ile Cleveland'ı geçti. Geçmiş Nba yorumlarımda Cleveland'ın buraya kadar hiç maç kaybetmeden geldiğini ve bir yenilgide eşşekten düşmüşe döneceklerini düşünmüştüm ve en son olarakta Cleveland'ın sahasındaki maçta Lebron'un son saniye basketiyle aldıkları maçtan sonra sölenenlerin aksine ibrenin tamamen Orlando'ya geçtiği inancındaydım. 4-2 yada 4-3 Orlando alır görüşündeydim.4-2 aldı Orlando akabindede Hido'ya şampiyonluk gözükte. Daha önce de bir final oynamıştı Hido ama o zamanlar bench oyuncusuydu ve pek süre alamıyordu. Şimdi ise baş aktörlerden. Kobe  Hidoya karşı. Başarılar Hido...

Pardon!.. Ben Şampiyon'a bakmıştım!


 Son haftalara kadar 6 takımın da amacı aynıydı. Hepsininde kendince sebebleri vardı kazanma arzusu adına ve 'benim daha çok kazanmam lazım' şevkleriyle beraber. Keza son düzlüğe de gelmiş bulunmaktayız. Biz nam-ı değer blog yazarlarına artık uzunca bir sürede malzeme yok. Olması muhtemel ve gerçekleşen transferler ve diğer seyrek anektodları yorumlamaktan başka. Biz gene şimdiki zamana gelip anımızı yaşayalım en iyisi, gelelim bugunkü müsabakalara anlayacağınız. Sadece Fenerbahçe için işler relax bugun, nitekim kimin ne olacağı belli değil. öle ya 3 takım şampiyon olabilecekken, 2 takım şampiyonlar ligine katılma mücadelesi verirken, gene 2 takımda uefa (avrupa ligi) için ter dökecek. Düşme hattında da 2 takımdan biri Bank Asyalara vuracak kendini. Kişisel yorumumca sıralama Beşiktaş, Sivasspor, Trabzonspor, Fenerbahçe, Galatasaray, Bursaspor olacağı ve düşen takımında Konyaspor olacağı inancındayım. Şunu bitirirken söylemek gerekirki sezon boyu süren bu yüksek adrenalin bize stres yüklesede, yinede güzel oldu bu değişkenlik göstermeye başlayan ligimiz. Her ne kadar gücümüz ecnevilere sökmesede hıncımızı birbirimizden fazlasıyla çıkardık. Hiç bitmeseydin Türkcellsüper lig...

Gene mi son viraj Denizli maçı tekerrürü, gene mi dram eyleyecek rabbim?

   Bir Galatasaray'lının en unutulmaz şampiyonluk aksiyonlarından biriydi  o seneki kazanılan. Başrollerde Denizlispor vardı. Ezeli/ebedi rakiple berabere kalıp bizi hem stresten öldüren hemde sevinçlere boğan o meşhur maç. (aynı reaksiyonları karşı tarafa da ters nüanslarla yapan maç aynı zamanda) O sene lider ile takipcisi arasında 2 puan vardı ve Denizlispor gene düşmemeye oynuyordu. Yani tekerrürlüğe herşey gene tıpatıp uyuyor. Bu sefer başrollerdeki esas oğlanlar değişik, en iyi yardımcı oyuncu rolünü Denizlispor kimseye kaptırmak niyetinde değil bu senede, o sene olduğu gibi. Galatasarayda figüran rolünde haliyle vizifesi icabı. Bu hafta ki belirleyiciliğinden sonra haftaya da bir başka senaryoya başrol eyleyecek. Ve bir unutulmaz maç daha yine  Denizlide tekrarlanır mı? ve akabinde bu coach Denizli'nin yüreğicağazına iner mi göreceğiz.(o sene Yusuf Şimşek'te Denizli'de oynuyordu. ve Fenerbahçenin  o haline çok üzüldüğünü sölemişti taa  o zamanlar...).. Bu arada bu sezon büyük bir heyecana sahne olan 4.lük yarışında  Fenerbahçe gene öne geçti.  Haftaya ki son durumu foto-finish hakemleride belirleyebilir. Bariyer dibinden belki Galatasaray alabilir elinden bu ünvanı, amma velakin alamasada 5. olarak uefaya gidiyor, bravo!!   

Son haftalara sarkan Şampiyonluk mücadelesi üzerine!

 
  Sürekli eleştirirdik. Neden bizim ligimizde son haftalara üç beş takım birden başa baş girmezler diye. Keza bütün ecnevi liglerinde kıyasıya bir mücadele olurdu. Şampiyonluklar son maçlarda netlik kazanırdı. Bizde ise en fazla iki takım olurdu finişe yaklaşırken, oda son beş hafta kala arayı açar  onbeş onaltı puan farkla şampiyon olurdu. Geçen yıllarda bu durum değişmeye başlamıştı. Son 4 yıl şampiyonluklar hep son haftalarda ya el değiştirdi yada kıyasıya yarış sürdü. Bu sefer ise ecnevilerde işler değişti. Bu sezon potaya bizde üç takım girerken,  İtalya, İngiltere, İspanya, Portekiz gibi futbol için önemli ülkelerde Şampiyonlar sezon bitmeden belli oldular. Bugün tamamlanan maçlardaki sonuçlara da bakıldığı zaman son üç haftaya Beşiktaş, Sivasspor ve Trabzonspor aldıkları galibiyetler ile birbirlerine yakın girdiler. Kısa kesecek olursak photo-finish bizde bir bağımlılık yaptı ve bu bizim hoşumuza gitmiyor değil... 

Gelenekçi Fener için sürralist bir denemeydi!


Ben daha doğmadıydım. Hoş doğmuş bulunanların bile hatırı sayılır bir kısmı tam olarak hatırlamıyor aslında. Sebat etmişler bunca sene göstermiyeceğiz size kupa yüzü dercesine. Orta yaş Fenerbahçe taraftarının yaşayamadığı bir duygu bu. Keza hiçbir takım tarafından sezon başında kazanılması için  tam manasıyla hedef konulmadığı çeyrek şampiyonluk baabındaki bu kupa, kazanılmaya kazanılmaya süper kupa kadar değerlendi ve arzulandı bu takım tarafından. Ve her geçen gün mutemadiyen artan istek ve arzuyla beraber. Diğer taraftada mutemadiyen den çok daha öte bir şevkle geçilen dalgalar (bknz: gs, bjk). Diğeceğim odurki  önsözü çok uzattıysamda kapanışım velhasıl kelam olsun, Fener kupayı gene alamadı. Tarihi bir farkla gene gerçeküstü denemesini sonlandıramadı. Sonuç 2-4

(P.S: Aslında bir Galatasaray yanlısı olarak bu şimdi için bir espri malzemesi olsada , gelecek sezonlar için hiçte iyi bir sonuç olmadı. Fenere radikal değişimler gerekti ve daha iyi bir sebep ve vesile olamazdı. Ve Bu yazgıyı bir Galatasaray maçıyla bitirme  gibi bir olasılıkta halihazırda duruyor.)   
[resim kaynak; footballove.com]

Derbiden arta kalanlar!


   İkide bir paronayası yine gerçekleşti. Bi ara son kaç maçtır aynı skor ile Fenerbahçe yeniyor Beşiktaşı  diye araştırma yapmaya yeltendim ki vazcaydım, epeydir diyerek genelleyeyim dedim. Sanırım 2-1 tılsımı ve ikide bir esprileri dillendirilecek gene. Aslında çoğu insanın kafasında Fener bu maça yatacak, Beşiktaş'ta kupada kasmayacak nidaları esiyordu. Şahsen benim kafamdan da geçmedi değil, en azından bu kadar asılmaz Fener diye düşünüyordum, nedeni ise Beşiktaş  tersi durumda daha da kinlenir artı motivasyon ile Fener'in bu denli hasret kalıp istediği kupada muzaffer olmak adına diye. Ama tebrikler Fenerbahçe'ye. Bizim büyükler böle işte. Anadolu ilk defa temenni ve sevgiden de ilersine sahip şu aralar, oda onlara esen rüzgar. Bu ihtilal bu sene daha önce olmadığı kadar sert esiyor. Çokta sevindirici bi durum bu. Canı gönülden Sivas Şampiyon olmalıdır. Bu ileriye dönük bir kalite deklerasyonu olarak düşünülmeli. Ben kendi takımımı feda ediyorum bu durumda. Bu fazla oldu toparlan cimbom yerin bura değil. Kısa lafın uzunu Şampiyon Sivasspor.  (Hazır anadolu ihtilali demişken aradan çıkartayım, bir temenni afbuyurursanız '' Bu sene süperlige çık artık Boluspor. Şimdi değilse ne zaman'')